15 Aralık 2007 Cumartesi

Hitman - Eleştiri

Oyun dünyasının en fazla hayran kitlesine sahip karakterlerinden biri olan Agent 47 ile 2000 yılının sonlarında tanışmıştık. O günden bugüne, tam dört defa bilgisiyar ekranlarımıza konuk olan 47, beyaz perdeye transfer olarak daha büyük bir kesime hitap etme şansı yakaladı.

Geçtiğimiz yıl Hitman filminin çekileceği açıklandığında herkesin aklına ilk olarak iki isim gelmişti: Vin Diesel ve Jason Statham. Ben de, bu role en iyi Jason Statham’ın gideceğini düşünmüştüm. Fakat daha sonra, rolün Timothy Olyphant’a verildiği bilgisi oyunseverlerde bir şüphe uyandırdı. Daha önce başrolde izleme fırsatı bulamadığımız, ancak son olarak Die Hard 4.0'da izlediğimiz Olyphant’ın performansından çok, Ajan 47’ye benzeyip benzemeyeceği merak konusuydu.

Konuya kısaca değinmek gerekirse, kendisine bir komplo kurulan ajanımız 47'nin peşine Interpol ve Rus ordusu düşer. Ajan 47, intikam için St. Petersburg ve İstanbul’da zorlu bir yolculuğa çıkar...

Üstüne basarak söylemek istiyorum, filmi izledikten sonra, Hitman’i Timothy Olyphant’tan başkasının daha iyi canlandıramayacağını düşündüm. Bakışları, konuşması, kırmızı kıravatlı siyah takım içindeki duruşu ve – özel çalışılmış olup 47’ninkinin adeta bir kopyası olan – “yürüyüşü” ortaya kusursuz bir Hitman çıkarıyor.

Oyun serisinin fanatiklerinden biri olarak diğer 47’nin diğer sevenleri için belirtmemde fayda var; bu filmi oyunun tüm özelliklerini görme beklentisi içinde izlemeyin. Neticede, bu bir sinema filmi, ve 47’nin film boyunca bir elinde boğma teli; diğer elinde şırıngayla sessizce yürümesini beklenemez. Ayrıca, oyunda bir klon olan 47'nin bu filmde küçük yaştan itibaren "yetiştirilmiş" bir "ölüm makinası" olduğunun belirtilmesi, gerçekçilik açısından bence çok daha iyi olmuş. Aksiyon janrının gereği olarak, uçuşan mermiler, parçalanan duvarlar, düşen boş mermi kovanları ve bolca kan; filmin verdiği heyecanı yüksek tutuyor. Tabii ki bunda 47’nin dövüş sanatlarında ve silahlardaki ustalığının filme çok iyi yansıtılmasının payı büyük.

Yazının başlarında da belirttiğim gibi, 47’nin duraklarından biri de İstanbul. Ayrıntıya girmek istemiyorum ancak Ajan 47’yi İstanbul sokaklarında dolaşırken görmek insanın yüzünde bir tebessüm bırakıyor.

Ajanımıza eşlik eden göz kamaştırıcı bayanın adı Olga Kurylenko. Kendisi, geçtiğimiz yıllarda birkaç Fransız yapımında oynamış olan Ukraynalı bir model. İnterpol ajanı rolünde ise Mission: Impossible II, Ripley’s Game ve TV’lerimizde de zaman zaman gösterilen The Ten Commandments (On Emir) filmlerinden tanıdığımız Dougray Scott var.

Sonuç olarak Hitman; hem oyunun fanatiklerinin, hem de sinemaseverlerin beğenisini kazanacak bir yapım. Kaliteli aksiyon filminin olmadığı, The Golden Compass gibi fanteziyi saçmalık seviyesine indiren bir yapımın vizyonda olduğu şu günlerde, verdiğiniz parayı boşa çıkarmayacak olan Hitman, olumlu bir eleştiriyi gerçekten hak ediyor.

Makinistin notu: Hitman serisinin 5. oyunu 2009’da oyunseverlerle buluşacak.



0 yorum: