
Batman'i özel yapan, onu diğer süperkahramanlardan ayıran özelliği, kahramanımızın "süper" olmaması aslında. O da tıpkı bizim gibi bir "insan". Bunu Batman Begins izleyiciye mükemmel bir şekilde vermişti. The Dark Knight da, Begins'in bıraktığı yerden bayrağı devralıyor.

Ocak ayında kaybettiğimiz Heath Ledger'ın Joker performansı ise sinema tarihinde eşine pek rastlanmayacak cinsten. Rolün nasıl "yaşanacağını" gösteren merhum Ledger, bu rol ile "maalesef" kariyerini zirvede noktalamış oldu. Bale ile çok iyi bir uyum yakalayan Ledger jest ve mimikleriyle adeta bir "şaka" gibi. Onun hastaneden çıktığı sahneyi kim unutabilir ki?

Büyük ustalar Michael Caine ve Morgan Freeman her zamanki gibi şahane. Bulundukları her sahnede rol çalmayı gerçekten iyi biliyorlar.
Gary Oldman, Begins'e kıyasla bu filmde daha ön planda, ve bu da çok iyi.
Harvey Dent rolünde Aaron Eckhart da "Beyaz Şövalye" ve "Two Face" arasındaki geçişi yaparken "kötü" olmanın ne kadar "kolay" olduğunu, iyi kalmak için nelerden fedakarlık yapılması gerektiği mesajını verirken onca usta oyuncu arasında çok iyi bir oyunculuk sergiliyor, hiçbir zaman geri planda kalmıyor. Öyle ki, birçok eleştiride Two Face'in daha ön planda olması gerektiği yazıldı. Ancak ben, Two Face'in filmde Batman ve Joker arasındaki -pek de kesin olarak çizilmeyen- "iyi - kötü" kavramına derinlik katması amacıyla yer aldığını dşünmekteyim.

Hans Zimmer imzalı müziklere gelince... Begins'e kıyasla müziğin daha az sahnede kullanıldığını, bunun da atmosfere olumlu katkı yaptığını söyleyebilirim. Batman tema müziği filmde sadece 2-3 yerde kullanılıyor, bu da filmin karanlık havasının dağılmamasını sağlıyor. Özellikle Joker teması gerçekten rahatsız edici derecede başarılı. Ancak Begins'in soundtrack albümündeki bir Molossus kalitesinde parçaya The Dark Knight'ın albümünde rastlayamadım.
Ve Batman'in iç mücadelesi. Yönetmen Christopher Nolan burada farkını hissettiriyor. İlk filmde sıfırdan ortaya koyduğu karaktere artık Gotham'da ihtiyaç duyulup duyulmadığını sorgulatırken, fedakarlık olmadan kahraman olunmayacağı sonucuna izleyiciyi dramatik biçimde götürüyor. Ne Batman'i tam olarak iyiliğin, ne de Joker'i tam olarak kötülüğün timsali olarak gösteriyor, araya kesin bir çizgi çekmiyor yönetmen. Aksiyon sahnelerinde CGI kullanmaktan kaçınan Nolan ve görüntü yönetmeni Wally Pfister bizlere daha gerçekçi bir "görsel şölen" yaşatıyor.

Toprağın bol olsun Heath Ledger. Artık herkes seni ne ile hatırlayacağını iyi biliyor.



1 yorum:
Aslına bakarsanız filmi izlemeden önce çok fazla bir beklentim yoktu.Sonuçta sıradan aksiyon filmlerinden birini bulacağımı zannediyordum.Aslında böyle düşünmeme sebep olan şey de önyargımdı.Ancak filmi izlerken;özellikle 2.yarısında önyargılarımın ne kadar yersiz olduğunu gördüm.
Oyunculardan bahsetmek gerekirse;Christian Bale'e bir kez daha hayran oldum.Karizmasını yansıtması ve bu karizmayı oyunculuğuyla beraber bir araya getirmesini takdirle karşılamamak elde değil.Heath Ledger için söylenecek kelime bulmakta bile zorlanıyorum.Hayatımda hiç bir filmde kötü bir karaktere bu kadar sempati duymamıştım herhalde.Mimikleri,hareketleri,yarı komik tavrı filmin yıldızı yapmaya yetiyor da artıyordu bile.Kötü bir karakterin insanda bu kadar samimi ve doğal hisler uyandırması sanırım Ledger'ın oyunculuğuyla alakalı olmasından başka birşey değil.Gary Oldman'ı ilk kez bir filmde sevmem ya filmin genel havasından kaynaklanıyor ya da oyuncu gerçekten rolünü iyi yansıtmayı başarmış..Michael Caine ve özellikle her filminde kendisine bir kez daha hayran olduğum Morgan Freeman içinse yorum yapmaya bilmem gerek var mı??
Emeği geçen herkese teşekkürler..
Yorum Gönder